GALATASARAY LiSESi 108. DÖNEM ANI YAZILARI

Anılar Menüsüne Dönüş


Hakan Gençer
“Bir Resmin Hatırlattıkları”... SON DERS

Yil 1968. Eylül ayi. Ders yili yeni baslamis. Ortakoy'de, bir yil yetistirici sinifi okuduktan sonra Beyoglu'na ciktik. Sinifimiz 6F. Hatirlayanlar olabilir, bu sinif hafizlar koridoru'nun tam altindaki koridorda, hemen basketbol salonunun bitisigindeki, arka bahceye bakan sinif. Belki de okulumuzun en karanlik, en kucuk dersanesi.

Ben, en on sirada Akin Dengiz (zekasiz) ile oturuyorum. Bir arka siramizda ise Nurettin Herguner ile simdi rahmetle andigim, 7. sinifta bir trafik kazasi sonucu hayatini kaybeden “Tatar Ridvan” oturuyor.

Ridvan da, ben de okulun devasa buyuklugune hayran olmusuz. Ders aralarinda ikimiz beraber okulun bir kosesine gidiyor ve oradan kosmaya basliyoruz. 6F'ye ilk giren digerine simit ismarliyor. Simit o zaman 25 kurus. Hani o sari 25'likler. Biz boyle yaparak okulumuzu da tanimaya calisiyoruz. Ama henuz, Grand Cour'a, 12' ler koridoruna girilmez gibi kurallardan haberimiz yok.

Bu kucuk oyunumuzu oynadigimiz gunlerden biri. 20 dakikalik ders arasi. Bu sefer Ridvan'la 12'ler koridoruna girmisiz. Hem de sonuna kadar gitmisiz. Tam kosmaya basliyacagiz. Dev gibi agabeylerimiz bize " - Hop siz kimsiniz? Ne ariyorsunuz burada?" demesi ile, rahmetli Ridvan topuklari yagladi ve kacti. Beni ise, agabeylerimizden biri GS rozetli ceketimin ensesinden yakalayarak kacmama izin vermedi. Tipki cizgi filmlerdeki gib bir durum. Ben de kacacagim ama oldugum yerde patinaj cekiyorum sanki.

Agabeyler, beni tuttuklari gibi hemen yan taraftaki sinifa soktular.Sinifin en arkasinda ve Grand Cour tarafinda, hani o zamanlar yatakhanelerde bulunan tahta dolabin uzerine oturttular. Henuz celik dolaplara tam olarak gecilmemisti.

Simdi dusunun. Henuz 12 yasinda, 1.50 boyunda kucucuk ben, karsimda dev gibi adamlar ve yerden birbucuk, iki metre yuksekliginde bir dolabin uzerinde oturuyorum. Agabeylerim, beni biraz da saka ile karisik korkutuyorlar. “ - Bir daha buraya girmeyeceksin, bu koridor yasaktir “ diyorlar. Ben ilk Galatasaraylilik derslerimden birini aldigimin farkinda bile degilim. Onlari dinleyen kim. Dersanenin ferahligina, guzelligine hayran olmusum etrafi gozlemliyorum. O da ne? Sol taraftaki pencerelerden, sonradan GRAND COUR oldugunu ogrenecegim sahada futbol maci oynaniyor. Icimden “ - Oh be adamlara bak, hem ders yapiyorlar, hem de mac seyrediyorlar. Ne keyif.” diyorum.

Iste o zaman kendi kendime ahdediyorum. Son sinifa geldigimde bu sinifta, hem de o Grand Cour'a bakan arkadan ikinci sirada oturacagima kendi kendime soz veriyorum. Neyse agabeylerim, beni biraz daha korkuttuktan sonra saliveriyorlar. 6F'ye donuyorum. Okulun en ferah, en aydinlik dersanesinden en karanlik sinifina donuyorum. Ve dusunduklerimi rahmetli Ridvan'a anlatiyorum. O da bana hak veriyor, anlattiklarimdan etkileniyor. “ - Tamam ulan o sinifta okuyacagiz” diyor. Birbirimize soz veriyoruz.

Yillar, yillari kovaliyor. Ben bir yil gecikmeli olarak son sinifa 12 FEN C'ye geliyorum. Sene 1975. Eylul ayi'nin ortalari. Dersyilinin baslamasina bir kac gun var. Okula geliyorum. O da ne. 12 FEN C o sinifta degil. Koridorun basinda. Bir yil once okudugum 11 FEN C'nin hemen yani.

Yillar onceki yeminimizi hatirliyorum. Kosarak asagiya, marangozhaneye gidiyor, bir merdiven ile keser buluyorum. Bunlari kimseye caktirmadan yukariya tasiyorum. Siniflarin yerlerini degistiriyorum. Ve iceri girip, o siraya kilidimi cakiyorum. Icimden, TATAR RIDVAN'a, “ - Bak o siniftayiz, senin omrun vefa etmedi ama ben yeminimizi tuttum, sen de istedigin sirayi sec” diyorum.

Ders yili basliyor. Hocalarimiz, okul idaresinin ellerine verdigi plana gore hareket ederek yanlis siniflara giriyorlar. Ben icimden kis kis guluyorum.

Bu sirrimi, o yilki devre tatiline kadar kimseye soylemiyorum. Devre tatili sirasinda ise sinif arkadaslarima acikliyorum. Hepsi memnun oluyor.

Iste, bu resim, o sinifta, o sirada , 1975-76 ders yilinin son dersinde, sira arkadasim, yine rahmetli Husnu Mestan tarafindan cekilmistir. Mestan'a “ - Bu son dersimiz, benim su oturdugum sirada soyle fiyakali bir resmimi cek, yillar sonra bakar bakar guleriz” demistim.



Bu resime ne zaman baksam aklima hep bu hatira gelir. Artik bugun daha fazla is yapamam. Eve donuyorum. Yatagima uzanacagim ve uzun uzun eski gunlerimi hatirlamaya calisacagim. Bilir misiniz o gunleri tekrar yasayabilmek icin neler vermezdim? Isterse 3. dünya savasi ciksin kimin umurunda?


Hakan TROL Gencer 107-108
3.4.2008



Anılar Menüsüne Dönüş