GALATASARAY LiSESi 108. DÖNEM ANI YAZILARI

Anılar Menüsüne Dönüş


Şükrü Munoğlu
Taci

1968 sonbaharı, okulun ilk günü. Fatih ilkokulu'ndan çıkıp Boğaz' ın kıyısındaki Galatasaray'da ilk günüm. İlk derse girdik, 30 kadar çocuğuz... Heyecanlıyız, bir miktar da korku var içimizde herhalde...

Kapı açıldı ve içeriye bir «bayan öğretmen» girdi! Kurulmuş zemberek gibi ayağa kalkıverdik, ne dedi, nasıl anladık bilmiyorum ama selam alışverişinden sonra oturduk! Ve birden sınıfa doğru uzun uzun cümlelerle talimat verir gibi bir şeyler söyledi! « Bizi korkutmaya çalışıyor, he, he !!! Yutar mıyım? Herhalde şimdi Türkçesini söyleyecek!» derken... çocuklardan biri yerinden kalktı, pencereye gidip açtı ve yerine oturdu!

«Simdi sıçtık!» diye düşündüm... «Ulan ben hiç bir şey anlamadım, ama galiba herkes anlıyor ne dediğini!» Bir ter bastı, bir korku... Hiç kimse bana bu okula girmeden Fransızca bilmem gerektiğini söylememişti! Şimdi ne yapacaktım? O kadar da tutturmuştum, Galatasaray' a gitmek istiyorum diye...

Ders nasıl geçti, neler oldu hiç hatırlamıyorum! Kafam bu korkularla dolu, zilin sesi ile kabustan uyandım! Ve birden sınıfta sıra dışı bir çalkalanma oldu. Herkes, pencereyi açan çocuğun etrafını sardı. O zaman anladım ki, tek başıma değilmişim. En azından korkularımı sınıfın çoğunluğu paylaşmış! Ve hepimiz de, o çocuğun hazırlıktaki ikinci senesini okuduğu için Fransızca bildiğini öğrenip rahatladık...

Böylece Galatasaray'daki ilk günüm ve ilk dersim unutulmaz anılar arasına girdi. Çocuk bizim Taci, öğretmen de Mme. Jacqueline ACUNDEĞER'di.

Şükrü MUNOĞLU
3.6.2006



Anılar Menüsüne Dönüş