Okuldan sonra fransiz hukumetinin verdigi bursla once Grenoble Universitesinde matematik-fizik okuyup, akabinde Caen’da (Calvados/Normandie) bir muhendislik okuluna girmistim. Muhendislik okulu, doktora tezi ve is hayatinin ilk yillari derken Caen’da toplam 12 yil yasadim. Eski esim ve ilk oglumun annesi Emmanuelle ile de orada tanismistim. Sonra bosandik, Emmanuelle yeniden evlendi ve Caen’in yakin banliyosunde satin aldiklari evde oglum, kocasi ve kizlariyla oturuyorlar…
Herhalde 2005 (veya 2006) yiliydi, Can Paris’e gelmisti. Her zamanki gibi “Ne haber yavru$!” diye beni aradi, bir pizza yemek için randevulastik… Isten guçten, havadan sudan konustuktan sonra, ortak arkadaslarin tatli dedikodusunu yaptik… Can oglunu gormek için Caen’a gidecegini soyledi. Oglunun Caen’da yasadigini ya bilmiyordum ya da unutmustum… Ben de Cuma gunu oglum Aksel’I hafta sonu için almaya gidecegimi soyledim. Can da Cuma aksami donecekmis, ayni trenle Paris’e donmek uzere randevulastik…
Caen garina vardigimda, holde bizim Can’I gordum, kucaklastik… Oglunu ve eski esini tanistirdi. Emmanuelle ile Aksel’i beklerken Marie-Rose’la sohbet etmeye basladik… Ben sordum o anlatti, o sordu ben anlattim… Oglumun nerede oturdugunu sordu, ben Caen’in dogu banliyosunde oturdugunu soyledim. Bunun uzerine Can hangi mahalle oldugunu sordu. Biraz daha detay verdim. Ama hani zaten ayrintili olarak bilmeyeceginden emin oldugumuz onyargiyla insanlara çok genel bilgiler veririz ya, iste oylesine buyuk ayrintilarla yanitliyordum. Ama hedefe yaklastikça her ikisnin de sorulari kesinlik ve keskinlik kazaniyor, bir taraftan de beni tatli tatli germeye basliyordu ! « Yahu, bu ne isguzarliktir ! » diye geçiriyordum içimden… Sonunda « alin ulan ! » tavriyla evin bulundugu sokak adini (allée des abricotiers) verdim. Bakisip, suç ortakligi uyumu içinde birbirlerine gulumseyip, evin numarasini sordular ! Ben kudurmaya yakin, numarasini da verdim, artik rahat birakirlar dusuncesiyle, artik verecek bir sey kalmamisti ; çunku ev mustakil odugu için kati ve daireyi soramazlardi ! Bunun uzerine ikisi de bir kahkaha patlatti…
O ev yillardir Marie-Rose ve ogullarinin oturdugu ve Can’in da oglunu gormeye gittikçe hep kaldigi evmis ! Sattiklari insanlar Emmanuelle ve kocasi ! Ve oglumun da halen annesiyle yasamakta oldugu ev ! Tabi Emmanuelle de gara gelip beni evini satin aldiklari insanlarla sohbet ederken gorunce çok sasirdi.
Yillarca, ayni sinifta okudugum, ayni yatakhanede uyuyup, ayni yemekhanede yedigim arkadasimin yillarca arada sirada olsa bile yasadigi evde simdi oglum yasiyor ! Bazi iliskiler yasamin zenginligine, çesitliligine ragmen, kopamiyor ; biz ozel bir gayret gostermesek de…
Içimizde yasamaya devam eden Can’a sevgi dolu bir selam gonderiyorum.
Sükrü
26.1.2010