9.sınıfta Fransızca, Fransızca Kompozisyondan sınıfta kalmıştım. Lise diploması
için önümde hala 4 koca yıl vardı. Para kazanmak zorundaydım. Önümde iki yol
vardı. Ya 9.sınıfı bir daha okuyacaktım ya da Galatasaray Lisesini terk edip
normal bir lisede Fransızca kompozisyon dersi olmadığından tek dersten sınıf
geçip direk olarak lise 2 den tahsil hayatıma devam edecektim. İki sene sonra
da liseyi bitirmiş olacaktım . Bir an önce hayata atılmak kendi ayaklarım
üzerinde durmak istiyordum Karar vermek için fazla zamanım yoktu.
Kâğıdı kalemi aldım Galatasaray Lisesinden çıkmamı isteyen yazıyı yazdıktan
sonra rahmetli pederimin imzasını attım ve doğru Yaşar beyin bürosuna
yollandım. Çok sevdiğim lisemden ayrılmıştım. Ne arkadaşlarımın ne annemin ne
de babamın haberi vardı. Kararımdan emindim. Ama yinede fikirlerine saygı
duyduğum bir büyüğümle bunu paylaşmak ihtiyacı duydum. Ve Feruhzat Hocanın
telefonunu buldum.
- Hocam merhaba ben 1699 Taceddin Köseoğlu
- Merhaba
- Hocam müsait bir zamanınızda sizle görüşmek istiyorum
- Ben bu hafta okula gelmeyeceğim istersen yarın sabah saat 10 da bana gel.
Deyip ev adresini vermişti.
Ferruhzat Hocanın Kızıltoprak’ taki evinde onun yaptığı Türk kahvesini
yudumlarken ben de Peder in imzasını taklit edip liseden ayrıldığımı ve Erenkoy
de oturduğumuzdan mecburen (kara mizah gibi) Fenerbahçe lisesine gideceğimi
anlatmıştım.
Gitme zamanı geldiğinde kapıda ;
- ‘’Oğlum aldığın karara saygı duyuyorum ama benim gönlüm seni Galatasaray
Lisesi mezunu olarak görmek ister’’ demişti.
Ferruhzat Hocanın evinden, Fenerbahce Lisesine yürüdüm. Hayatımın en zor atılan
adımlarıydı. Ana binanın arkasındaki kayıt bürosunu sora sora bulmuş müdür
muavini x’in odasına girmiştim
- Merhaba
- Buyurun
- Kayıt yaptırmak istiyorum.
Beni şöyle tepeden tırnağa süzüp
- Sen talebe misin?
Onun anladığı cinsten bir talebe değildim.Bir neden arayan beynim bunu fırsat
bildi. Ağzımdan tek kelime çıktı ben odadan koşar adım ayrılmadan önce.
- Hayır
Hayatımın en güzel ‘’HAYIR’’ı.
Hafiflemiştim.
Dolmuş, vapur, dolmuş
Uzun bir yolculuk.
Yaşar Bey’in bürosu.
Zarfı masasının üzerine bıraktım, hiçbir şey söylemeden.
Anlamıştı.
Galatasaray Lisesine ilk kaydımı annem babam yaptırmıştı.
İkincisini ise ben özgür irademle.
Yıllar yılları kovaladı.
Diploma günü, Tevfik Fikret’teyiz.
1699 Taceddin Köseoğlu.
Koşar adım sahnedeyim. Diplomamı alıyorum …Tebrikler….
Ve Ferruhzat Hoca karşımda
Gözleri taaa gözlerimin derinlerinde o günü arar gibiydi. Aynen benimkiler
gibi.
‘’Başardık değil mi oğlum’’
Sarılmışız birbirimize,
Oda ağlıyor ben de.
‘Hocam nur içinde yat.
Taceddin Köseoğlu